Kongre konuşmasının izi

Bir konu, bir konuşma, bir konuşmacı  Uzun yıllardır akademik hayatın içindeyim. Asistanlığımın üçüncü ayında ilk yurt dışı kongreme katıldığımı söylesem yeterli olur sanırım. Sonrasında da çalışmalar yaparak sunum için katıldığım bir çok kongrede oturumlara düzenli olarak girmeyi sürdürdüm. Bir çeşit takıntı. Boş geçirdiğim saat olsa huzursuz olacağımı bildiğimden paşa paşa girdim toplantılara. İlgimi çeken konular …

Kongre konuşmasının izi Read More »

Bir kişi yeter

BİR KİŞİ YETER Uzak diyarlarda içe çöreklenmiş bir anlık yalnızlık duygusuyla yazılan yazı kimlerde, nasıl yansımalar yapar bilinmez. Aslında sosyal medyadan paylaşılmış bir yazıysa öğrenilme olasılığı, kitap ya da dergiye göre epeyce yükselir. Ya yazının altına yazılan, ya duyurulduğu kaynağa gelen ya da yolda izde karşılaşılınca söze dökülen yorumlar sayesinde bilinir. Bu sabah yazıp sayfama …

Bir kişi yeter Read More »

San Diego’da olmak

Günlerdir hem canımı sıkan olaylar hem de nefes aldıran anlar yaşıyorum. Birbiri ile iç içe. Birinin ardından diğeri, hemen arada bir başkası, ona eklenen bir diğeri… Her biri kendi duygusunu yaşatıyor. Üzülecek bir olay olduysa üzülüyor, ardından keyfimi yerine getiren bir anda kahkaha atıveriyorum. Duruma göre keder ya da sevinç gözyaşlarıyla akıveriyor içimdeki duygu. Asla …

San Diego’da olmak Read More »

Araba Sevdası

 ANALI KIZLI VOSVOSLU BİR HİKAYE Hah şöyle, araban olmasının ayrıcalığını sonunda yaşabiliyorsun. Beni yaşamına kabul etmen için ne kadar uzun süre bekledim. Annenin geç bir yaşta beni alma kararında biraz da sen etkili olmuştun; öyle ya artık rahata alışılmış olması gereken bir anda neden yaşlı bir arabanın dertlerini göze alsın? Hele de beni bulduğu andaki …

Araba Sevdası Read More »

Yaşam Dersinin İzi

KIYISINDAYKEN DE YAŞAMA TUTUNMAK Anlatacak ilginçlikte ne çok olayla karşılaştığıma şaşıranlara “Tek yaptığım, çevreme karşı ilgide cimri olmamak. Gerisi kendiliğinden geliyor.” diyorum. Bu gün bir tane daha yaşandı. Anlatayım: Sonradan yaptığımız hesaba göre 7 yıl önceymiş. Solunum yetmezliği nedeni ile hastanede yatırıp tedavi ettiğim, eve solunum makinesi vererek ve ilaç tedavisini düzenleyerek yolladığım bir erkek …

Yaşam Dersinin İzi Read More »

Gerçekte Kurgunun İzi

Yük Bir öykü var, sakladığın, Bir öykü var, ardında duran, Bırak onu, uyansın. Şimdi sen bir anı düğümü önünde Duvarcana uzanıp duran, Taşlanmış yükünle uyuyansın. Özdemir Asaf ANKA KUŞUNU ARAMAK        Çocukluğunda çok sık taşınırlardı. Şehirler bırakıldıkça, evler değiştirildikçe o da küçük yüreğinde büyük ayrılıklar yaşardı. Alıştığı insanlardan, sevdiklerinden, en çok da kendince …

Gerçekte Kurgunun İzi Read More »

Geçmişin İzi

Sana Küçük çocuklar yapıp geceleri kendimden, Seni öpsünler diye gönderiyorum sana. Bana, kucaklarında seni getiriyorlar; Ben de sonra o seni getiriyorum sana. Özdemir Asaf ELİF      Onu ilk gördüğüm günü anımsamıyorum. Bendeki başlangıç, elinde göz damlası, odamın kapısını çalmaksızın içeri dalışı ve “Hiç işe yaramadı bu ilaç” deyişi… Sağlık ocağımdaki olanaklarımın kısıtlılığından her derde …

Geçmişin İzi Read More »

Buluşmaların İzi

Bir Hafta Gibi Bir Hafta Sonu Hep denir ya sayı değil kalite önemlidir, nicelik değil nitelik. Ne kadar doğru. Hem de yaşama ait her konuda geçerli bu değerlendirme. Daha giderken biliyordum nasıl dolu dolu geçeceğini, ama güzel rastlantılar ve  küçük yönlendirmeler de devreye girince beklediğimin çok üstünde bir hafta sonu programı oldu. Aslında hepsini başlatacak …

Buluşmaların İzi Read More »

Notanın İzi

SOKAKTAKİ MÜZİK “Her şeyin bir yaşı var” denmesini anlayamıyorum. Böyle söyleyenlere hemen karşı çıkıyorum: Bu yaşlar ve ancak o yaşta yapılacaklar birbirleriyle nasıl eşleştiriliyor peki? Kim belirlemiş? Önce ayrı torbalara konsalar, sonra sırayla bir ondan bir bundan çekiliş yapılsa ve sonuç açıklansa o zaman mantıklı olabilirdi. “Falanca iş, ancak şu zamanda….., neymiş bakalım, hah evet …

Notanın İzi Read More »

Renklerin İzi

KÖŞKTEKİ GİZ Her gün geçip gittiğim yolun, daha önce ilerisine geçmediğim noktasından sonraki kısmının en ucundaki, çıplak yamaçları izleyerek vardığım dorukta, sık ağaçların arasında saklanmış olan kocaman bir köşkle karşılaştım. Bir harabeydi; bakımsız, terk edilmiş. İlk gördüğümde içine girmeyi düşünmemiştim. Çevresinde dolaşıp dışarıdan kabaca gözlemekle yetinmeye niyetliydim. Ama yetinemedim. İlgimi çeken insansızlığı mıydı? Beni kapısının …

Renklerin İzi Read More »